16 Ağustos 2011 Salı

Değerli ama önemsiz

Uygun zamanlarda patlayıp, insanların hayatını kısa süreli renklendiren bir havai fişek olmaktan yorulmaya başladığımı hissediyorum yavaş yavaş.

Üç noktalarda anlamdan çok anlamsızlık, erginlikten çok ergenlik görüyorum.

Çocukken öğle uykusundan sonra çıktığım sokaktaki mutluluğu arıyorum ama başıma güneş geçtiği andaki tedirginliğin huzursuzluğunu yaşıyorum.

Dikkat çekmek ile özgün olmak arasındaki ince çizgiyi artık benim yerime başkalarının çizmeye başladığını düşünüyorum. Tiksiniyorum...

Huzurlu bir liman bulsam da okyanusta kaybolmak için can atacağımın farkında olmak kısa vadede korkutuyor beni, ertesi gün matematik sınavı varmış gibi...

Merkezden uzaklaşıp, menzile yaklaştığımı düşündüğümde bile aslında helezonun çevresinde dolandığımı farkediyorum.

Kimbilir...

Belki de benim için en iyisi, boş bir duvarda akıl karıştıracak bir çerçeve ya da uygun bir odada halı olmak.